23 Mart 2009 Pazartesi

doğumgünün kutlu olsun

asya geldi gelecek kırkı çıktı çıkacak derken bir koca yılı devirdik annecim ... dün yani 22 mart pazar günü kutladık 1. yaşını ... tüm sevdiklerinle dolu dolu bir gün geçirdin... hayatımızın uğuru minik uğur böceğimiz ..
gözlerindeki o muzip sevecen pırıltı hiç sönmesin, o çocuksu merakla bak hep dünyaya,maskeleme sakın duygularını cesur ol hissettiğin gibi yaşa ama onurla ve kırmadan, incitmeden, kumdan kaleler gibi olmasın dostlukların sevgilerin, ve ne olursan ol ne yaparsan yap bu hayatta aşkla yap, şevkle yap annecim
sözler artık yerini fotolara bıraksın

iyiki doğdun meleğim MUTLU YILLAR!!!




















11 Mart 2009 Çarşamba

hoşgeldin bahar

toprağa cemre düştü .. havada bahar kokusu Antalya iki gündür ruha ilaç ...
Değerlendirmek gerekiyordu tabi bu günleri . İş çıkışlarında Asya'mla sitemizin bahçesinde geziyoruz. Top oynayan abilerle, patenle kayan ablalarla, sitenin kedileriyle sohbette hep minik kızım ... dün ilk kez arabasından inip ellerimden tutarak yürüdü ve de tabi bir heyecan iki eli de bırakma çabası ... düşeceğini anlayınca yere oturma teşebbüsleri ...badi badi adımlar yani.. sonra oyun parkında ilk kez salıncağa biniş ..salıncağın demirlerini dişleme atılımları, akranlarıyla karşılaşma çığlıklı bol gülücüklü bebek sohbetleri .... güneş kızımın güneşli günleri...
Hoşgeldin bahar çok özlenmiştin...

8 Mart 2009 Pazar

Yine yeni bir pazar

artık pazardan pazara buluşur olduk sevgili blog :)
yine ne haftaydı ama
Asya artık ilk özgür 6-7 adımını atmış bir kuzu .. ama hala bir yere dayanmaksızın kendi kendine ayağa kalkamıyor olsun o da yakın gibi ..Ellerimizle alkış yapmayı çok seviyoruz .. topumuzu alıp vermeyi.. saklambaç oynamayı... kendimiz saklanmasak da saklananı iyi buluyoruz .. anne ya da baba kovalarken çok güzel kaçıyoruz .. kullandığımız fazla kelime yok .. anne, baba, meme, del .. o da çok sık değil ...ama bir sürü ek .. nem , me, ma, de, a-ma gibi bakalım bunlarda yakında kelimelere dönüşecek elbet bekliyoruz ...
Bu arada kitaba devam "Your Self-Confident Baby" (Kendine güvenli bebeğiniz) Hoşuma giden bazı noktalar yeni doğanlarla ilgili bizzat eksikliğini Asya'nın ilk günlerinde tecrübe ettiğimiz birşey ..yeni doğan bebeğin hayatında evdeki düzenin, sessizliğin, huzurun önemi... geldiği yeri ilk aylarda çok arayan bebeğimize kendisini güvende hissetmesi için mutlaka dingin bir ortam sağlamamız gerektiğinin altı çiziliyor ve beslenme uyku gibi rutinlerin ilk günden itibaren düzenle gitmesinin önemi vurgulanıyor. Çünkü bu düzene alışan bebek gün boyunca başına neler geleceğini :) önceden bilecek ve kendisini güvende hissedecek "predictability brings security" kısaca...
İsviçreli psikolog Piaget'den yapılan bir alıntı da çok hoş : Ne zaman bir çocuğa bir şey öğretsek, onun keşfetme şansını engelleriz.
Ve eğitici oyuncaklara, ailelerin hazır olmadan bebeklerine birsürü şeyi öğretme telaşlarına ilişkin not. Bunu yaparken diyor bebeğinize şu mesajı verirsiniz : Sen ilgini neyin çektiğini ya da ilgini çeken şeyle ne yapacağını bilemezsin ; sana nasıl ve ne hakkında düşünmen gerektiğini öğretecek bir yetişkine ihtiyacın var ! :)
Ve çocuğunun gelişimini sürekli takip edip onu akranlarıyla karşılaştıran ve gelişiminden endişe duyan ebeveynler için : bebeğinize güvenin,kendi doğasının ritmine tarzına ve zamanına göre gelişecektir, bir bebek olmayı ondan daha iyi kim bilebilir ki !!!
Ve yine tekrarlanıyor ki her bebek öğrenme ihtiyacıyla doğar, ona güvenli bir ortam yaratın, müdahaleci olmayın bırakın oynasın keşfetsin ve akranlarıyla da biraraya gelsin, bebekler de birbirlerinden öğrenebilirler.
Okurken çok sık gülüyorum. Gerçekten de anne baba olarak bazen ne kadar da müdahaleciyiz bebeğimize birşey öğretmek adına yaptığımız şeyler nasıl da keşif üzerindeki bir muciti işinden alıkoymak gibi.....

Yine yeni bir pazar

kuzum ve ben


1 Mart 2009 Pazar

ne güzel bir pazar günü

Evdeyiz maaile... Asya uslu uslu oyuncaklarıyla oynuyor ...arada yasak mekanlara kacsa da fazla ısrarcı değil..Elimde bir kitap Your Self-Confident Baby .. bu tarz kitaplara karşı uzun bir süre önyargılı oldum tıpkı Türkçe kişisel gelişim kitaplarına da olduğum gibi .. insan doğasının kategorilerle tarifine listelerle ehlileştirilme yönlendirilme çabasına pek sıcak bakamıyorum nedense ama arasıra göz gezdirildiğinde yararlı notlara da rastlanmıyor değil tabi. Neyse bir süredir eğitimci ruhum tecrübesiz bir anne olarak arada bazı kaynaklardan çocuk gelişimi hakkında fikirler almanın, ortak deneyimlerden esinlenmenin gerekli olduğunu bana hatırlatıp duruyordu .. o vesileyle edindim bu kitabı da ..
Kendine güvenli bebek yetiştirmenin püf noktaları üzerine... anahtar tavsiye : bebeğinize fiziksel ve duygusal anlamda güvenli hissedeceği bir ortam yaratın ve onu özgür bırakın... bol bol gözlem yapın izleyin onu öylece uzaktan, müdahale etmeden, siz öğrenin öğretmeye çabalamadan kısaca onun edimlerine saygı duyun ... ilk kez söylenen duyulan bir tavsiye değil bu aslında ..... ama bazen yoğun iş ev temposunda bebeğinin büyümesini ne kadar az izlediğini farkedebiliyor insan daha çok yorgunluğuna yoğunlaşabiliyor .. işte bunun neler kaybettirebileceğini hatırlattığı için güzel böyle okumalar yapmak .. düşündürttüğü için..
Dingin, huzurlu bir pazar günü bu ...