31 Ocak 2009 Cumartesi

Araştırmacı gazeteci kızım
















Asya bugün her zamanki gibi 9 da kalktı ve yine her zamanki gibi bir saat sonra kahvaltı masasındaydı .. artık yumurta peynir ve zeytin ezmemizi de tek başına rahatlıkla yiyebiliyoruz. Tabi bir süre sonra baktım ki sıkılıp kahvaltı sonlanacak hooop hepsi gitti bisküvili cevizli pekmezli mama karışımının içine ve afiyetle yendi. Asyanın mamasını bitirmesinin bir gayesi de mama tabağının dibindeki ayıcık resmine ulaşmak buna da yeni başladık ...ayıcığı bulma oyunu.. ancak ve ancak mamamız bitince mümkün :)





Sonra salonda keşfe çıktı Asya. Resim albümüne baktı, dergileri karıştırdı, ulaşamadığı ahşap heykelciklere seslenip durdu . Zaten sürekli bir arama tarama halinde, ve tam bir minik leke, toz ya da iplik parçası dedektörü ..Evimiz Asya sayesinde daha temiz!! çünkü gözünden hiçbirşey kaçmiyor .Yerde görülen bu minicik şeyler işaret parmağıyla itinayla alınıp ya da silinmeye çalışılıp saniyelerce dikkatle inceleniyor. Allahtan ağzımıza atmiyoruz. Dişini kaşıyamayacağını hissettiğin için mi acaba minik kızım?





30 Ocak 2009 Cuma

Bu dişlerle başım dertte :)

Yağışlı havalar nedeniyle Asya bugun yine evdeydi... Neler mi yaptı ?
Bugun ilklerinden biri oldu aslinda evet ..ilk köfte makarna menüsü !!! Sonuna doğru hafif "bu boğazıma takılıyor yapmayin etmeyin" tepkisine rağmen afiyetle yenen bir öğle yemeği oldu. 6 aylıktan beri arasıra taneli yese de Asya çoğunlukla çatalla ezilen yemeklerle besleniyordu ağırlıklı olarak. Ama geçen cumartesiden beri öğle menülerimiz değişti hayatımıza sebzeli minik makarnalar, parça tavuklu çorbalar, sebzeli pilavlar girdi. Tabi ki tam dolu kase çorbalar gibi yenmiyorlar ama olsun gittikçe alışıyoruz. Gün içinde zaten elimizde petite beure bisküvi atıştırıyoruz ya da ekmek kabuğu tam dişimize layık !! Diş demişken Asya'nın henüz sadece altta iki dişi var ama şu günlerde diğer hepsi atağa mı kalktı ne tüm oyuncak arkadaşlarımız ısırılarak seviliyor..:)
Yürüme çalışmalarına da son sürat devam.
Evet Asya bugün evdeydi akşamüzeri gezintisi de yapamadı ama salonda bayağ bir turladı ve duvara tutunup ya da annesinin bacağına (!) sıralama tekniğini geliştirdi.

29 Ocak 2009 Perşembe

İyi ki doğdun birtanem




Benden rahatı yok :)


Pazar keyfimi kimse bozamaz :) heyoo eller havaya


iki dişim dizi dizi




10 ay sonra asya

minik kızım
doğumunun üzerinden 10 ay 10 gün geçmiş bile ...evet yine zaman işte... değil mi ? nasil da çabuk ilerliyor; bize de onu şaşkınlıkla takip etmek kaliyor.. ama bilmezdim zaman asıl anne olunca yani o küçük canı izlerken meğer sadece akmazmış öylece doludizgin gidermiş .. ardında kalırmışsın ama öyle giden gemiye mendil sallar gibi değil kalkan trenin camından bakarken gidenin gözlerine hani olur ya filmlerde koşarlar lokomotifin ritminde işte biraz öyle zamanın takibi şimdi .... hep bir yetişmek ulaşmak kaygısı yani ...
evet meleğim 10 ay geçti ..
sen artik pirinç patlaği iki dişiyle sürekli gülümseyen, eline geçirdiği herşeyi meraklı bir iştahla !!! ağzina götüren, evde kurulan bütün yastik barikatlarini kafa üstü düşme pahasına cesaretle aşan, ve tutunabildiğin her noktadan sıralayarak o ezbere bildiğin mekanı gün içinde tekrar tekrar keşfeden, muzip çoşku dolu, insanın içini ısıtan bir kız çocuğusun işte zaten o gülümseme ve o ışıltı yüzünden koydum bu blogun adını güneş kizim diye ....

Dalgınım bugün biraz


Asya'nın doğumu

20 mart 2008 sabahı aramiza katildin miniğim..
pembe beyaz şipşirin bir kiz sonra değişir mi diye sorduğumuz mavi gözlerle bakmaya çalıştın bu yeni dünyana ve tanımaya çalıştın aslinda o çok iyi bildiğin beni... bizi ... coşkuyla geldin... hem önceden adı konulan, hem aslında o gün olacak (miş) doğumuna imza attın bebeğim.. yani ilk günden bizi şaşirttin ve gelecek günlerin de böyle heyecanlı olacağını müjdeledin.
Hoşgeldin