17 Ekim 2014 Cuma

Sular yolunu buluyor...

İlkokula başlamanın telaşlı halini geride bıraktık şükür..hem Asya hem de benim için 3,5 yıldır tüm kalbimizle inanıp güvendiğimiz bir kurumdan çıkıp yeni bir mekana ve insanlara alışmak gerçekten zor geldi. Aslında Asya'dan çok bana zor geldi. O gözüm hiç arkada değil duygusu gitmiş, yerini neyin nasıl işlediğini anlamakta zorlandığım bir düzenin belirsizliği almıştı. İlk haftalar biraz savruldum doğrusu :) bir yandan kendi işlerim bir yandan Asya'nın okula bırakılıp, alınması, beslenmesinin hazırlanması, o ödevlerine alışırken yaşanan bazen komik bazen stresli anlar falan derken 5 haftayı devirdik bile...Ben çalkalanırken ama.. karşımda bu yeni tecrübenin, ve özgürlük duygusunun tadını sonuna kadar çıkaran bir kuzu vardı. Halinden fazlasıyla memnundu.  Şimdi artık  Lale, Ela ve yavaş yavaş Talat'la elele mutlu mesut yaşıyoruz. 6,5 yıldır beklediğim an Asya'nın dudaklarından Lale Ela elele al lale diyerek döküldüğünde "bir daha söyle bir daha " demek istedim...:) ben la la la la la nın böylesi bir ahengi olduğunu meğer hiç farketmemişim :) şaka bir yana güzel sürprizli günler yaşıyoruz. Her gün yeni bir macera bazen çizik bir kol bazen kanamış bir dirsekle geliyoruz eve...büyümenin nişaneleri diyorum artık ben onlara. Tabi uyarılar yapmayı ihmal etmeden duramıyorum sadece bir teneffüs çocukların bahçeye çıkışlarını görmem yetti de arttı bile...meğer o bacaklar sadece koşmak için yaratılmış, eller de itmek , çevirip fırlatmak.... çocukların tektipleştirilmesine asla tahammül edemeyen ben geçen gün "şöyle öğretmenler bir düdük çalıverse hizaya girseler derken buldum kendimi" tabi hemen silkelendim kendime geldim :)  Kısacası biz okula bir hayli alıştık. Asya çalışma planını yavaş yavaş yapmaya başladı... Böylece diğer aktivitelere de zaman kalıyor. Bunlardan biri "sudoku". Dünyalı derginin arka sayfasındaki sudokular şu günlerde en büyük eğlencemiz.  Sayılarla arasının iyi olmasını istiyorum, korkmamasını, eğlenceli bulmasını .... sanırım sudoku bu konuda bir hayli yardımcı olacak. ..


Aktif , dinamik....
 





9 Ekim 2014 Perşembe

Hamaratım benim....bırakalım çocukların elleri hep çalışsın...
Bunları biliyor muyuz?

"Eller insanın kendini ifadesinde en duyarlı ve en etkili organlarıdır. İnsan elinin becerisinin gelişmesi, beynin biyolojik gelişimine paraleldir. İnsan beyninin düşünüp hayal ettiğini eller gerçekleştirir. Bir çocuğun parmağının ucunda 1 cm2’de 6 bin sinir hücresi sonlanmaktadır. Bu inanılmaz kapasite ile insan parmakları arasındaki bir saç kılını veya bir toz zerresini algılayabilir.
İnsan beyninde başparmak ve işaret parmağını kontrol eden hücrelerin kapladığı alan boş ve bütün duyu organlarının kapladığı alana eşit, ayağın kapladığı alandan da on kat fazladır." http://www.gencgelisim.com/v2/kategoriler/31-beden-dili/184-eller-ve-ellerin-kullanimi.html

Yine daha önce okuduğum bir makalede günümüz insanının ellerini kullanımının android işlemci aletlerdeki görüntüleri sürüklemekle sınırlı kalmasının (!) çağın sorunu "depresyon" un önemli sebeplerinden biri olduğu yazıyordu...kaynağını tam olarak hatırlayamıyorum ama sanırım adbusters'taydı

Tabi ki sadece çocuklarımız değil hepimiz ellerimizi kullanalım....
Bugün ellerimizle ne yaptık? ne oluşturduk? ....