29 Haziran 2010 Salı

TATİL-1. etap

10 saat süren otobüs yolculuğu, her yarım saatte bir yolcu indir bindirlerle, bu istikamete ikinci kez giden şoför ve muavin ikilisinin sorulan her soruya temkinli cevap vermesi nedeniyle sürekli acaba Ayvalığa mı gidiyoruz dedirten bir yolculuk oldu ... Asya'nın sabaha kadar dizimde mışıl mışıl uyuması yolculuğun en yürek dindirici yanıydı. Neyseki artık Sarımsaklı'dayız, özlem gideriyoruz en sevdiklerimizle ... Tekirdağ öncesi bir haftalık molamız. Henüz göremedik Ayvalık'ı ve de Cunda'yı .Bu gece ya da en geç yarın ... Bu arada biriksin fotolar belki bir sonraki yazıda ya da toplu halde Antalya'ya dönüşte hep birlikte özetlerler neler yaptığımızı...

27 Haziran 2010 Pazar

hoşgeldin tatil

Bir önceki yazımda kaldığım yerde değilim tabiki hala :)
Tatil telaşı, okulda gitmeden yapılacak son rötuşlar, gelen misafirler, gezmeler derken yazamamışım kaç gündür. 3 saat sonra yola çıkıyoruz. Yarından itibaren 1 ay ne kadar sıklıkla uğrayabilirim blogumuza bilmiyorum. Ama yeni resimlerle, bol bol ilklerle, ve güzel hikayelerle dönmeyi umuyorum...
Asya ve Şebnem yolda...:)

22 Haziran 2010 Salı

kriz masasından notlar :)

gezerken herşey çok güzel,
arkadaşlarınla oynarken de,
Caillou izlerken de ,
en sevdiğin yemeği yerken de ...
ama...
hiç durmamalı içinde gezdiğimiz aracımız,
mümkünse hiç uyumadan yemeden içmeden oyun oynamalısın arkadaşlarınla,
Caillou sonsuza dek "that's me" diye şarkı söyleyerek tv ekranında olmalı,
tabağında balık ya da köfte gülümsemeli sana,
uyurken salıncağında çikolalı süt eşlik etmeli ,
ve mümkünse tuvaletimiz hiçbir aktiviteyi bölmeden neredeysek orada yapılmalı :)
....
ve böyle olmadığında maalesef ..
minik çığlıklar sarmalı her yanı ...kollar göğüste kenetli hayır ben ...... istemiyooooom demeli ...
ve anne de kendi çaresizliğiyle öylece kalmalı ... öfkelense daha da büyüyen, inatlaşsa hiç çözüme gitmeyen o çaresizlikle öylece kalmalı..

21 Haziran 2010 Pazartesi

haftasonu ...

haftasonu neler yaptın???

Daren'le birlikte yengenin sana masal okumasını dinledin. Uyumanız beklendi ama maalesef uyumadın uyutmadın. Elinde topun Büşra'yı ziyarete gittin. Havuzda Melisa ve Su ile kah "oooo beniiim" naraları atarak kah gülerek eğlenerek keyif yaptın


ilk kirazdan küpelerini taktın


babalar gününü denizde kutladın....

Sadece bir çift ayakkabı



dışarı çıkacaktık hazırlanıyordum, sense kapıdaydın elinde ayakkabıların...beni beklediğini sanıyordum.Ama oda ne ?? İçeriden bir ses :
"anne bak, apapamı giydim"
Canım kızım otonomi yolunda hızla ilerliyorsun...Aferin benim bebeğime...
Ve düşündüm ...güngeçtikçe alacaksın elimden şimdi beni bazen çok sıkan büıtün bu minik sorumlulukları, ve sonra diğer büyük olanları ...ve karşımda apayrı, kendi sorumluluklarını ellerine almış, kendine yeten bir birey olacaksın, ve inşallah ben de o günleri göreceğim
Ahhh bir çift minik ayakkabının yaptığına bak şimdi ..:(

18 Haziran 2010 Cuma

Arkadaş mı oluyoruz?

Çok sıkılıyordur o gün annenin canı ...evde durmak istemez ama çok sıcaktır hava dışarıya çıkmayı göze alamaz önce ...Balık kız asya'yla deniz de havuz da uzun bir seromonidir başladı mı bitmek bilmeyen ..Gözünde büyür her tür aktivite günün yorgunluğu omzunda, tüm vücudunda ruhunda başlıca engeldir her tür açılıma... öylece bakar dururlar balkondan dışarıya ... ne yapsak acaba ne yapsak sorularıyla ...
Günün kızgın saatleri bırakır yerini daha az bunaltan aksam sıcagına, hafif poyraz eser saçlarında yürürler birlikte öyle plansızca ..Sonra burunlarına çalınır baba memleketinin meşhur tatlısının kokusu ..ana-kız fikir birliği etmişçesine geçer otururlar masaya öylece alır Asya yerini annesinin karşısında, bir yetişkin edasıyla hazır eder çatalını bekler ..
Anne de öylece bakar kalır . daha bir kaç ay öncesinde gidilen her yer de dur kızım, otur kızım, bak mama kızım diyerek anca zaptedilebil(emey)en çocukla bu karşımda oturan, arkadaş-kızım aynı kişi mi diye..
Bitirirler tatlılarını ... çıkarlar elele Asya sorar: Anne, şimdi nelele gidiyoz ?

yolcu yolunda gerek

Az kaldı ... yollara düşeceğiz ana-kız. önce Ayvalık yolcusuyuz. Teyzemiz ve kuzenimize kavuşacağız sonra ver elini tekirdağ anne memleketi ... Bu yıl daha da büyümüş olarak tadını çıkarabilecek miyiz acaba o sayılı günlerin ? İlk uzun otobüs yolculuğumuz nasıl geçecek? Bakalım göreceğiz...


Daren ve asya ...iki minik kuzu bir sepete sığar, o sepetten ne oyunlar çıkar



büşranın doğumgününden

tarih 8 haziran 2010 yer Antalya Çakırlar köyü ...

böyle neşe içindesin ... minik baloncuklarla uçarcasına...


böyle huzurlu ve dinginsin kuzenlerinle birlikteyken

17 Haziran 2010 Perşembe

çamaşır

Banyodayız Asya'yla, makinenin yıkamayı bitirdiğine dair o çıt sesi geldi ...Asyacım dedim hadi çamaşırları asalım..Asya birden gözden kayboldu (çamaşır makinesi antrede bir bölmede durmakta) kapağın açılma sesini duydum, ne yapıyor bu dedim kendi kendime biraz bekleyip çıktım banyodan ... yıkanan çamaşırların yarısını sepete doldurmuş Asya ve kapmış sepeti gidiyor balkona ...o kadar komik bir manzaraydı ki sepetin kenarından bir gömlek kolu sarkıyor , yere sürüne sürüne ilerliyor :) ...Asya'dan tek yorumsa Ohhh bu çok ağır :)

12 Haziran 2010 Cumartesi

büyüyor ve değişiyorsun ...

Boyun uzadı, inceldi o tombik bacakların....
Bazen dalıp dalıp biryerlere gidiyorsun...
Kalabalıksa anne diyerek ya arkama saklanıyor ya da koala gibi kucagımda, göğsüme başını gömüp öylece kalıyorsun ..
Oyun oynarken benimle eğleniyorsun ... her söylediğime hayır o ... değil diyerek karşılık veriyorsun .... resimdeki ata ben Ingilizce "horse" dediğimde mesela hayır o "horse" değil "at" diye :) yanıtlıyor resimdeki kuzu ve bilimum şirin objeler için hayır o .... değil " o Gülsüm" (bakıcı teyzemiz) diyorsun ve ardından benim şaşkınlığıma katıla katıla gülüyorsun ...
Kelime oyunları yapıyorsun Daren'le ikinize mini kuzular dediğimde hayır ben kuzu o "nunu" diyerek pek bir eğleniyorsun ...
Arkadaslarına çok düşkünsün ama iki kuzenin "Daren ve Büşra" en sevdiklerin ...
yazın gelmesyle en favori meyven karpuz en sevdiğin içecek "çikolalı süt ve su"
İştahın gelgitli ...duygusal gelgitlerin azaldı ...hafif kızgınlıklar, minik inatlaşmalar var hala ama ilk zamanlardaki kadar değil ...
Her gece yatarken dnlediğin Göksel'in Mektubu mu buldun mu? albümünden ilk şarkı favorin ve şu dizeleri ezberlemişsin...Bazen bebeğin Tarçın'ı salıncağa yatırıp ona şarkıyı söylerken yakalıyorum seni ...:
"Bu yollar bu çıkmaz kadeyim miiiii
Yanımda ağlayan ses benim miiii
Şu giden yamancı sevgiyimmmiiii
İnanmam olamaz inanmaaaam" :)

3 Haziran 2010 Perşembe

keşke...

keşke resimdeki intibayı haklı çıkarırcasına keyfime bakıyor olabilsem...finaller bitti toefl bitmedi ....not girisleri bitti ...basarı raporlamaları bitmedi... sonra rektorluk cevirisi var... komisyon calısmaları var....varda var....tatile cıkmak istiyoruuuuuuuum

sevgi yumakları


2 Haziran 2010 Çarşamba