21 Aralık 2009 Pazartesi

Uf parmak

Asya'nın sol elinin başparmağı 5 gündür dolama nedeniyle şiş. ama bu teşhis daha bugün kondu aslında. Eve yakın diye gittiğimiz ilk yerde mikrop kapmış ikinci gittiğimiz yerde yanık bu yorumundan sonra bugün kendi doktorumuzda soluğu aldık ... parmak davul gibi...iğne batırılıp şişlik rahatlatıldı ve antibiyotik tedavisine başlandı. umarım en yakın zamanda sonuc verir . O başparmak 5 gündür diğerlerinden ayrı hiçbir oyuna katılamıyor tek başına ama dimdik duruyor .. benim yüreğimde hüzün doluyor...

ağlama

Neden annecim... üstünü çıkarırken, giyinirken, yemek erken , evden çıkacakken eve girecekken anne giderken baba giderken anne gelir baba giderken ...:) yani çoğu zaman aslında sırf ağlamış olmak için ağlıyor gibisin annesinin birtanesi ...2 yaş sendromu bu mu yoksa ...

bir bulut olsam 3

Bir dergide rastladım "gökyüzünün kuzuları" ifadesine evet bunlar da gökyüzünün kızgın kuzuları... Antalya'da bir fırtına sonrası bir fırtına öncesi bulutlar ...




14 Aralık 2009 Pazartesi

enerjikim enerjik

müjdeler olsun !!!!! 21. ayla birlikte sandalye koltuk sehpa gibi yükseltileri mesken tutan bir kızım oldu... bugün 3 ay önceki koltuktan uçuşa ek olarak sandalyeden yüzüstü düştük :( (çok ama çoook korktuk iç çeke çeke ağladık )şu an kırmızı, yarın mor olması muhtemel alnımızla mışıl mışıl uyuyoruz... evet aktif dinamik asya ve bitap düşmüş melun bakışlı anne şebnem bir pazar gününü böyle noktaladık ...

tıytıl :)

asya tırtıl'a biner anne ilham alır ... yarın sabah ki sürprizimiz saksımızdaki misafir tırtıl...



bulut olsam 2

Bulutlar yeni tutkusu oldu amatör kameramın ... sadece seyirlik ... sözsüz olsun bu fotolar



Sanem (tanem) ablasını ve teyzesini ne kadar da özlemişti benim kızım ..eski Antalyalı artık Ayvalıklı ablam ve yeğenim haftasonumuza neşe getirdi .. özlemimiz dinlendi sadece ama tam giderilmedi doyurulmadı bu küçük ziyaretle !5 tatile bekliyoruuuuuuuz :)

4 Aralık 2009 Cuma

çıkartmalar

eline verdiğim yapışkan kağıtları o minik parmaklardan kurtarıp sayfaya yapıştırdın bir güçle ve yine o minik parmaklarla üstüne bastıra bastıra sabitledin, beğenmeyince bazen yırtma pahasına söktün sayfadan tekrar yapıştırdın o minik parmaklar eller ne güzel de çalışırmış böyle ... aktiviteyi yaparkenki seni değilde eserini fotoğrafladım bebeğim .. benim küçük kolajcım :)



asyanın ilk çıkatma kolajı:)

29 Kasım 2009 Pazar

bir bulult olsam

Yer akdeniz universitesi kampusu kır kahvesi yapay göl yanı
zaman : Kasımın ikinci haftası öğle yemeği vakti
bu ilginç buluta rastladık bastım denklanşöre ...

bayram kareleri

Bugün bayram erken kalkın cocuklar ...
Giyelim en güzel giysileri
elimizde taze kır çiçekleri
üzmeyelim bugün annemizi....bugün bayram ..:)




hem geziyorum hem eğleniyorum :)

25 Kasım 2009 Çarşamba

20. ayın büyüsü

bu 20. ayın da farklı bir büyüsü varmış... artan kelimeler ...neredeyse 3-4 kelimelik cümleler...bir başka tavırlar mimikler ... önce yeni kelimeler :
adam
balım halam tejem annem babam
bayrak, Asyak Büşrak :)
balon
pamam (tamam)
yaz
dedet (ceket)
utak (uçak)
dedan(gergedan)
düdel (güzel)
"Ben seni çok ....." ve aktiviteler:

2 Kasım 2009 Pazartesi

asya'nın en sevdiği aktiviteler

1. Parka gitmek
2. Kİtap karıştırmak
3. TV de müzik kanalı izlemek
4. İstediği olmayınca tiz çığlık atmak
5. Fotoğraf makinesinden resimlere bakmak
6. Rastgele fotoğraf çekmek
7. 1-2-3- hoppa deyip zıplamak
8. Elma yemek
9. Kendi eliyle, kaşıkla ya da çatalla yemek yemek
10.Balkondan aşağıya seslenmek
11. Kutu kutu pense oynamak
12. Fıs fıs kayıkçı oynamak
13. Annecikle dans etmek
14. Babaya naz yapmak
15. Down -up diyerek hop oturup hop kalkmak
16. Çak deyip ele vurmak
17. Meme emmek
18. Corn flakes leri sütsüz kıtır kıtır yemek
19. Boya kalemlerini dişlemek
20. Yere yatıp kendini sevdirmek :)



:)

yeni şarkımız

anne den uydurmaca ama asya'dan zevkle eşlikli yeni şarkı tekerlememiz:
Annecik : Pazardan aldım bir tane eve geldim bin tane nedir bu meyvenin adı?
Asyacık : Na
Annecik : Nardır o meyvenin adı

.........................................................................
Bu arada gece uykumuza aylarca yine anne yapımı sözlerle değiştirilmiş : benim asyam şirin asyam çok tatlı bir bebektir .... 'den hatırla sevgilinin sözlü başlayan sözsüz
mırıldanışla biten ezgisine geçtik 3 gündür ve asya da sanırım sevdi çabucak uykuya dalıyor ...

.............................................................................

1 Kasım 2009 Pazar

komik ifadeler

asya'dan inciler
29 ekim sabahı
yatakta oturmus : Atatüüüüük gel (nasıl da manidar ... )
Ataturk'ün vals yaparken ki resmi, napiyor kızım Atatürk diye soruyorum salına salına bir müzik mırıldanması ....dans ediyormus Atatürk
...........................................................
elma : alme ya da emma
küpe : pepe
yumurta : dıgıda
kedi : tedi
araba : a...ba
nar : na
anneanne : annenne
ahtapot : apopot
park : paaak
...........................................
komutlar başladı
anne del
aç .. otuğ...ve(r)... şunu
ayıcığını salıncağa yatar vaziyette bırakmışım
Asya : ayıcık otuğ ....(ve hemen oturtuluyor ayıcık :)
..........................................

simdi temizlik vakti

tuana ve asya

22 Ekim 2009 Perşembe

sayılar

sayılara meraklı kızım 1-2-3 hoppa oyununu sayı saymacaya çevireli ikiyi ve beşi atlayarak da olsa 6 ya kadar sayar olmuştu ... ben de bu merakına görsel destek sağlamanın vakti geldi dedim ve akşam işe koyuldum uzun zamandır da Asya annesinin el yapımı oyuncaklı sabah sürprizlerini yaşamamıştı ... bu renkli manzara sadece Asyamın yüzünü değil tüm sabahı aydınlattı ...



kalan oluklu karton parçalarını da renkleri gruplama oyunu oynamak üzere kavanozda saklamaya karar verdim ama ilk denememizde Asya tarafından afiyetle yenmeye çalışıldılar :)

21 Ekim 2009 Çarşamba

eti

Asyam artık tam 19 aylıksın, küçük kız çocuğunun ifadesine bıraktı yerini bebek bakışların ...artık sensin parklarda arabasındaki bebeklere "bak bebik" diyen günler ne kadar çabuk geçti bir tanem .. ve ah o bir buçuk yaşın dönemeci "adına iki yaş sendromu" denen dönem mi sebebi mızmızlanmalarının ... sürekli ağlamaya hazır bir Asya ..dişlerimiz de atakta ama bir başka oldun sen annem şu sıralar daha bir talepkar ve inatçı... ben geldim dünya burdayım diyen bir hal bir endam .. hem öğretmenlikten gelen hem de doğasından otoriter olmayı seven bir anneye tam bir meydan okuma ha :) oku bakalım sever annen inatçı çocuklarla uğraşmayı ... seviyorum sendeki o güçlü yanı, yorsan da bazen kızdırsan da çok seviyorum senin her halini ben...
son şarkı çalışmamız eti bisküvilerinin yıllara meydan okuyan cıngılı
Annecik: Bir bilmecem var çocuklar, haydi sor sor, çayda kahvaltıda yenir, .....bisküvi denince akla ... her an onun adı gelir ....
Asyacık : Eti
reklam yapıyoruz ama olsun ...yerim ben senin o eti diyen dilini :)


14 Ekim 2009 Çarşamba

asyayı beklerken

2007 nin kasım ayıydı Asya'ya 4 ay kala :)
"Seni beklerken
açmaz dediğim çiçekler açtı Kasım sabahlarında" dizelerime ilham olan çiçekler bunlar ... kayıp sandığım bu resimlere flashdisk temizliğimde rastladım ..iyi ki de rastladım ... sonbaharı hissetiğimiz bu ilk Antalya gününde dudaklarıma tebessüm ruhuma ferahlık getirdi bu pembeli kızıllı renkler .. Doğa sen nelere kadirsin ..



12 Ekim 2009 Pazartesi

10 Ekim 2009 Cumartesi

asya tiyatro izliyor

evimizin yakınındaki bir kreşteyiz o gün çirkin ördek yavrusunun dramatizasyonu var... ilk kez bu kadar çok sayıda ve her yaştan arkadaşla beraberiz ... 6 yaş grubuyla beden eğitimi dersine katıldık hatta utanmasak yağ satarım bal satarımı bile oynayacaktık :) çok eğlendi o gün Asya kızım çook .. işte kanıtları ...


sevimli smurf Asya




diyaloglar

1.Annecik: Benim şeker kutum kim?
Asya : Azla
Annecik: Benim minik kuzum kim?
Asya :Azla
Annecik: Benim küçük kızım kim?
Asya :Azla

2. Annecik : Bir
Asya : Biiii
Annecik : İki
Asya :Sessizlik
Asya : Üüüç

7 Ekim 2009 Çarşamba

"bir gün çok bunalırsan
denizin dibinde yosunlara takılmış gibi soluksuz
sakın unutma gökyüzüne bakmayı
gökyüzü senindir gökyüzü herkesindir "

3 Ekim 2009 Cumartesi

Asya'nın yeni kelimeleri

her gecen gün gelişen kelime dağarcığımızın yeni misafirleri :
ababa (araba)
apıç (havuç) Trakyalı yanı baskın gelecek galiba :) h leri yutuyor
çi - çek (ilk hece önce ardından diğeri)
to -ka (aynı)
bebik bebi (bebek)
alo (süper bir alo hem de eline telefonu her alışta)
neyney (televizyon)
biiii (bir)
hoppppa
gööö (göz)
biip (burun)
ve sesleriyle hitap ettiklerimiz: hav hav, pisi pisi, üüüüü, kkkkoooo (aslan), vızzzz ...
bütün uzuvlar adıyla tanınıyor gösteriliyor diz denince diş gösteriliyor ama olsun :)
şeker kutum akıllı bıdığım şirin papatyam ....

29 Eylül 2009 Salı

"Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı artık hiç bitmez" E.E. Cummings

Asya'ma öğüt

YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR


Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana



Ataol BEHRAMOĞLU

28 Eylül 2009 Pazartesi

hem yerim hem tv izlerim benden iyisi yok

if you're happy ....

Asya 3 aylıktan beri bezini değiştirirken, yemek yerken soyledigim şarkıydı "if you're happy and you know it clap your hands ..." ama uzun bir süredir yeni oyunlarımız yeni sarkılarımız vardı, belki 2-3 aydır duymamıstı ...iki gun once aşağıda aktardığım olay gerçekleşince hiç beklemediğim anda (çünkü asya şu sıralar bezini değiştirmeyi hiç istemiyor onu sakinleştirmem gerekiyordu birden şarkı aklıma geldi) havalara sıçradım sevincten ve cok sasırdım ama anladım tabi cocukların o mucizevi ne verirsen onu alırsın evresine girmistik coktan ... ve meyvelerini almaya baslamıstık ektigimizin ... şarkıyı söylemeye başlamıştım ....
Annecik : If you're happy and you know it clap your hands (bekliyorum)
Asyacık: du du
Annecik : If you're happy and you know it clap your hands
Asyacık: du du
Annecik: If you're happy and you know it and you really want to show it if you're happy and you know it clap your hands
Asyacık: du du du (bu sefer üc kez)

Minik akıllı kuzum surprizlerle dolu kızım iyi ki varsın annem ...

10 Eylül 2009 Perşembe

sadece resimler ..

gün batımı istanbul semalarında

heeey

sıkısıkı sımsıkı sarıl bana

meltem ve tuğba teyzemleyim

8 Eylül 2009 Salı

3 Eylül 2009 Perşembe

asya nın favori yemekleri 1



Rendelenmiş kaşar ya da beyaz peynirle süslenmiş kıyma soslu makarnamız salatalık turşusunun da eşliğinde Asya hanım tarafından ikiletmeden koca bir haaam yapılır ...

sosumuz, kavrulmuş kıymanın içine eklenen minik doğranmış soğan ve sarmısaklardan , baharat olarak karabiber ve tuz, en son lezzetlendirici olarak da makarnanın kendi suyuyla sulandırılıp bu harmana karıştırılan domates ve biber salçasından oluşuyor hmmm bir de bir tutam şeker ..hazır salçayla yapılan her yemeğe kattığım gibi ..

2 Eylül 2009 Çarşamba

ilk ayrılık :(

asyam,
dedemizin hastalığı nedeniyle tekirdaga gitmem gerekti ve biz 17 aydır ilk kez ayrı kaldık annecim ... gün içi ayrılıkları, bazen gece 1-2 saatlik ayrılmalar olmuştu tabi ama ilk kez 24 saatten fazla ayrı kaldık seni çok özlemişim annecim ..miniğim ..

29 Ağustos 2009 Cumartesi

5. gözlük takma denemesi veeee kamera ...

kızım ve ben

Fotoğraflara bakmaya bayılıyorsun anecim ama kameranın kendisinden, öyle albüm karıştırarak değil ... saatlerce tekrar tekrar bakıyoruz resimlere ..bugun yine boyle bir anda hadi kendi kendimizi çekelim dediğimde bu pozlarla karşılaştım ..o kadar sevdim ki bu halimizi dayanamadım biraz kalemimide oynattım ... seni cok seviyorum meleğim



hep böyle yakınımda olsun bir yanın
ayırsa da bir gün coğrafyalar, iklimler
yüreğin katsın yanına hep sıcağını sevgimin
umutla dolu olsun her anın
ve düşmesin gölgesi hayal kırıklıklarının, ruh yorgunluklarının bakışlarına
gözlerin neşenin, mutluluğun vaadi olsun
yaşamında anlamı olanlara
ve senin ve senin
hep böyle yakınımda olsun bir yanın ...
29 Ağustos 2009, Antalya

28 Ağustos 2009 Cuma

Gözyaşlarına veda

Asya doğduğundan beri öğle uykularından daha doğrusu tüm uykulardan ağlayarak uyanır (kendi balık yükseleni yengeç bebekten bu beklenir :) dememek lazım)bilmeyen korkar ne oldu der merak eder; ben alışkında olsam kıyamam o zeytinlerden akan damlalara mahsunlaşırım gerçi bu ağlama seansı iki dakika bile sürmez gülümsemesiyle güneş gibi aydınlanır benim kizim ...bu gelenek daha ne kadar devam edecek derken 3 gündür duymaz olduk oglen uykularından uyanan kzımın aglama sesini onun yerini "anne" gibi birsey aldı. Bugun ,önce kulaklarıma inanamadım anne diye bir ses duyunca sonra bir baktımki asyam yatagının kenarından bana el sallıyor "al" diyor. Almammı hic seni almammı kucaklamam mı yiyip yutmam mı ...:)

22 Ağustos 2009 Cumartesi

mademki konu papatyalar


Asya'dan adaşının annesi Selda teyzesine bir hediye ... biz papatyayı başımıza tac ederiz :)

21 Ağustos 2009 Cuma

aydede uf olmuş

Yeniler

Her yıl olduğu gibi Ağustosun bu yarısı, günlerim o kadar yoğun ve hızlı geçiyorki annecim ve sen de tam şu sıralar 17. ayı devirdiğin günlerde yeniliklerle çağlıyorsun ..
6-7 aylıktan beri kitaplara karşı özel bir ilgin var ve hatta sadece yazılı olanları daha bir inceliyorsun benim kitaplarım sabah kalktığında ilk baktığın şeyler...ben de salondaki kitaplığın boyuna gelen rafını seninkilere ayırdım daha önce odanda sepetin içindeydiler ... sonuç mu kitaplığın önünden ayrılmayan bir bebişsin artık manzara görülmeye değer ve 3-4 gündür ne mi yapiyorsun? birlikte kitap okumamıza rağmen bazen özellikle birini getirip, pıt pıt arkamdan vurup okumamı ima ediyorsun annecim .. Günün sürprizi ise günlük yaşantım adlı kitaptaki karakterin aktivitelerini her sayfaya bakıp yapman el sallamak-baba işe giderken-, el yıkamak, diş fırçalamak, oyun oynayan çocukları anlatmak için topu göstermek gibi, ...kocaman aferin benim kızıma
Başka mı kitabını yerine koy dediğimde tesadüf olmamalı iki kere "tamam" deyip yerine eğri büğrü de olsa koyman tabi dağıttıklarından belki sadece ikisini ama olsun :)
Dün akşam ilk kez muhallebini kaşıkla kendin yedin. Yoksa elle domates, karpuz ,makarna ve diğer pek çok yemeği aylardır yiyorsun
Üst en arkadan iki dişimizin biri geldi diğeri geldi gelecek kuzum arasıra acı çığlıklarına karşı bu sefer farklı bir önlem aldık diş jelimizi sürdüğümüz minik diş fırçamız ..artık gün içinde diş de fırçalıyorsun...
Dediğim herşeyi artık daha bilinçli bir şekilde anlıyorsun ve uygulamaya çalışıyorsun annecim ...
Hele bahçede ben yürürken senin yanımda koşman yok mu tam eglencelik gülmelik ...Şeker kutum benim