29 Eylül 2009 Salı
Asya'ma öğüt
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol BEHRAMOĞLU
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol BEHRAMOĞLU
28 Eylül 2009 Pazartesi
if you're happy ....
Asya 3 aylıktan beri bezini değiştirirken, yemek yerken soyledigim şarkıydı "if you're happy and you know it clap your hands ..." ama uzun bir süredir yeni oyunlarımız yeni sarkılarımız vardı, belki 2-3 aydır duymamıstı ...iki gun once aşağıda aktardığım olay gerçekleşince hiç beklemediğim anda (çünkü asya şu sıralar bezini değiştirmeyi hiç istemiyor onu sakinleştirmem gerekiyordu birden şarkı aklıma geldi) havalara sıçradım sevincten ve cok sasırdım ama anladım tabi cocukların o mucizevi ne verirsen onu alırsın evresine girmistik coktan ... ve meyvelerini almaya baslamıstık ektigimizin ... şarkıyı söylemeye başlamıştım ....
Annecik : If you're happy and you know it clap your hands (bekliyorum)
Asyacık: du du
Annecik : If you're happy and you know it clap your hands
Asyacık: du du
Annecik: If you're happy and you know it and you really want to show it if you're happy and you know it clap your hands
Asyacık: du du du (bu sefer üc kez)
Minik akıllı kuzum surprizlerle dolu kızım iyi ki varsın annem ...
Annecik : If you're happy and you know it clap your hands (bekliyorum)
Asyacık: du du
Annecik : If you're happy and you know it clap your hands
Asyacık: du du
Annecik: If you're happy and you know it and you really want to show it if you're happy and you know it clap your hands
Asyacık: du du du (bu sefer üc kez)
Minik akıllı kuzum surprizlerle dolu kızım iyi ki varsın annem ...
27 Eylül 2009 Pazar
10 Eylül 2009 Perşembe
8 Eylül 2009 Salı
3 Eylül 2009 Perşembe
asya nın favori yemekleri 1

Rendelenmiş kaşar ya da beyaz peynirle süslenmiş kıyma soslu makarnamız salatalık turşusunun da eşliğinde Asya hanım tarafından ikiletmeden koca bir haaam yapılır ...
sosumuz, kavrulmuş kıymanın içine eklenen minik doğranmış soğan ve sarmısaklardan , baharat olarak karabiber ve tuz, en son lezzetlendirici olarak da makarnanın kendi suyuyla sulandırılıp bu harmana karıştırılan domates ve biber salçasından oluşuyor hmmm bir de bir tutam şeker ..hazır salçayla yapılan her yemeğe kattığım gibi ..
2 Eylül 2009 Çarşamba
ilk ayrılık :(
asyam,
dedemizin hastalığı nedeniyle tekirdaga gitmem gerekti ve biz 17 aydır ilk kez ayrı kaldık annecim ... gün içi ayrılıkları, bazen gece 1-2 saatlik ayrılmalar olmuştu tabi ama ilk kez 24 saatten fazla ayrı kaldık seni çok özlemişim annecim ..miniğim ..
dedemizin hastalığı nedeniyle tekirdaga gitmem gerekti ve biz 17 aydır ilk kez ayrı kaldık annecim ... gün içi ayrılıkları, bazen gece 1-2 saatlik ayrılmalar olmuştu tabi ama ilk kez 24 saatten fazla ayrı kaldık seni çok özlemişim annecim ..miniğim ..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)